Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Metamfetamin ve Bağımlılıkla Mücadele İle İlgili KURUMLARA EĞİTİM VERİLDİ

Ankara Valiliği metamfetamin ve Bağımlılıkla Mücadele planı kapsamında kurum Amirlerine eğitim verildi.
Kaymakam Zafer Engin Başkanlığında, İlçe Sağlık Müdürü Yavuzalp Solak tarafından verilen eğitime; Cumhuriyet Savcısı Özlem Berberoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Eşref Pekmezci, İlçe Emniyet Müdürü Şaban Şen, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen İzzet Şahin, İlçe Müftüsü İsmail Göksu, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ercan Çevik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Uğur Atılgan, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Mehmet Turan Şeker ve ilçemiz yerel basını katıldı.
Slayt gösterisi eşliğinde anlatan ve “Madde bağımlılığı, vücudun bir ya da birden çok işlevini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bu maddelerden zarar görülmesine rağmen bu maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır. Madde bağımlısı, her durum ve koşulda maddeyi almak için engellenemeyen bir arzu ve istek duyar. Madde kullanımına ara verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanımını ve dozunu arttırır. Zamanının büyük bir dilimini madde arayarak geçirir” diyen Yavuzalp Solak; bağımlılık yapan maddelerin Çeşitli uyuşturucular • Uyarıcı ve hayal gördüren maddeler •Sigara • Alkollü içecekler • Reçeteyle alınması gerektiği hâlde doktor kontrolü dışında kullanılan ilaçlar • Bazı yapıştırıcılar, tiner ve çakmak gazı gibi uçucu maddeler olduğunu söyledi.
Bir kişi ne zaman bağımlı sayılır, bireyler bağımlılık yapıcı maddeleri neden denerler? Beyin ve madde bağımlılığı, madde bağımlılığını insan üzerindeki etkileri, bağımlılık süreci nasıl ilerler? Doğru bilinen yanlışlar, madde kullanımında ilk teklifi kim yapar? Madde kullanımını reddeden kişiyi bekleyen klişeler? gibi konuları anlattı.
Nelere dikkat edilmeye de değinen Solak; “Kişinin kendini tanıma, öfke kontrolü, stresle baş etme, iletişim, “hayır” diyebilme ve problem çözme gibi yaşam becerilerindeki eksiklikler madde kullanım riskini arttırmaktadır. Örneğin, arkadaş grubunda popüler olmak isteyen ancak kendini ifade etmekte zorlanan, çekingen bir kişi, cesaretini arttırmak amacıyla uyarıcı bir madde kullanmayı tercih edebilir. Strese çok dayanıklı olmayan, gergin, huzursuz bir kişiye de sakinleştirici etkiye sahip bir madde cazip gelebilir. Ya da kendi kararlarını almayı öğrenememiş, her adımını ailesinin kontrolü altında atan bir kişi arkadaş grubu içinde kendisine sunulan bir maddeye “Hayır!” demekte zorlanabilir. Bu yüzden kişinin kendini tanımaya çalışması, zaaflarını bilmesi; öfke kontrolü, stresle baş etme, iletişim, “Hayır!” diyebilme ve problem çözme gibi yaşam becerilerini geliştirici faaliyetlere yönelmesi önemlidir.”dedi.
Bağımlılığın tedavi edilirliğini belirten Solak; “Kullanıcılar arasında “bu hastalığın tedavisi olmadığı” yolunda bir kanı yerleşmiştir. Oysa uyuşturucu madde kullanan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakmada “temiz kalma davranışı” çok yüksektir. Bunun yanı sıra temiz kalma davranışını gösteren kişileri bekleyen en büyük risk, tekrar madde kullanımına başlamaktır. Kişi bu maddeleri bıraktıktan sonra, bir daha hiçbir zaman tekrar kullanmamalıdır. Bir kez kullanması, onun eski günlerine dönmesine ve yıkıcı sonuçlar yaşamasına neden olabilir.”şeklinde konuştu.
Çocuklarda ve gençlerde madde bağımlılığı riskine karşı ebeveynin bilmesi gerekenlere de dğinen Solak, Çocuklar arasında güçlü bir bağ oluşturabilmek ve söylediklerinizi dikkate almalarını sağlamak için altın öğütleri söyledi.
*ÇOCUĞUNUZUN MADDE BAĞIMLISI OLMASINI İSTEMİYORSANIZ…
Yavuzalp Solak, çocukların madde bağımlısı olunmasını istenilmiyorsa; “Çocuklarınızla küçük yaşlardan itibaren sağlıklarını korumalarının ve zararlı maddelerden uzak durmalarının önemi ve gerekliliği konusunda konuşmalar yapın. Çocukların ergenlik ve yetişkinlik hayatlarında madde kullanımına sapmamalarının en önemli koşullarından biri de sizin ebeveyn olarak onlara doğru birer model olmanızdır. Örneğin sürekli sigara içerken sigaranın sağlığa zararlı olduğunu anlatmanız yeterli etkiyi ve inandırıcılığı maalesef sağlayamamaktadır. Çocuklar anne babalarının olaylara verdikleri tepkileri izlerler ve özellikle kendi yetişkin hayatlarında benzer durumlarla karşılaştıklarında benzer tepkiler verme eğilimi gösterirler. Üzüldüğünüzde, sıkıldığınızda, öfkelendiğinizde, kendinizi çaresiz hissettiğinizde ne yaparsınız?
Hemen bir sigara yakar ya da bir hap yutar mısınız? Bu davranışlarınızı gözden geçirmenizde fayda var. Alkole veya uyuşturucuya başvurmaksızın nasıl problem çözüleceği, stresle nasıl başa çıkılacağı, nasıl mutlu olunacağı, nasıl eğlenileceği konularında doğru bir model olmaya gayret edin. Çocuğunuzun cebine asla harcayabileceğinden daha fazla harçlık koymayın. Hataları konusunda her zaman affedici olun. Bu tutumunuz, hataları görmezden geleceğiniz anlamına gelmez.
Yaptığı hataları ona gösterin ve hatalarının yarattığı sonuçları onunla tartışın. Mümkün olduğu kadar hatalarını düzeltme görevini ona vererek kendi bireysel sorumluluğunu üstlenmesine yardımcı olun. Çocuğunuzun boş zamanlarını geçirebileceği bir uğraşı olmasını sağlayın. Spor yapmak, enstrüman çalmak, evcil hayvan beslemek, el becerileri geliştirmek vb.”dedi.
*ÇOCUĞUNUZLA UYUŞTURUCU HAKKINDA KONUŞMAK
Ailelerin çocuklarıyla sık sık ve geç kalmadan uyuşturucuların zararları hakkında konuşmalarının, onları uyuşturucudan uzak durmaya yönelttiğinin görüldüğünü ifade eden Solak; “Ancak bu konuda ne zaman ve nasıl konuşulacağını, ne söyleneceğini bilmek önemlidir. Çocuğumla uyuşturucudan uzak durması konusunda ne zaman konuşmalıyım? Küçük yaşlardan itibaren çocuğunuza sigara, alkol ve madde kullanımının zararlarından bahsedebilirsiniz. Bunun için birlikte olduğunuz, sohbete müsait herhangi bir zamanı seçebileceğiniz gibi televizyonda izlediğiniz ya da radyoda dinlediğiniz bir haberi vesile edebilir ve bu vesileyle gerekli uyarıları verebilirsiniz. Çocuğunuz uyuşturucunun her an karşısına çıkabileceği, kendisini bağımlılıktan koruması gerektiği, akran baskısına nasıl karşı koyabileceği konularında fikir sahibi olmalıdır.
Sadece bir kereye özgü bir konuşma yapmak yerine muhtelif zamanlarda konuyu açarak gerekli hatırlatmaları yapmanız çok daha faydalı olacaktır. Çocuğumla uyuşturucudan uzak durması konusunda konuşurken ona ne söylemeliyim? Uyuşturucunun vücudumuza zararlı etkileri konusunda ona bilgi verin. Uyuşturucu kullanmanın bir suç olduğunu ve ne gibi yasal sonuçları olduğunu (hapse düşmek, işten atılmak, öğrenim bursundan olmak, ehliyetini kaybetmek vb.) ona anlatın. Uyuşturucu kullanmasını kesinlikle istemediğinizi ve kullanmasının sizi çok üzeceğini, hayal kırıklığına uğratacağını net bir şekilde ona söylemekten çekinmeyin.
Neden uyuşturucu kullanmamak gerektiğini onunla tartışın ve onun bu konuda fikir yürütmesini sağlayın. Uyuşturucu kullanmanın yaratabileceği çeşitli olumsuz durumları ve sonuçları ona anlatın. Örneğin uyuşturucu kullananların AIDS’e yakalanabileceklerini, trafik kazalarına sebep olduklarını, erken yaşta bu maddeleri kullananların gelişmelerinin durduğunu veya gelişme bozuklukları gösterdiklerini, arkadaş ve aile ilişkilerinin bozulduğunu ona anlatın.”şeklinde konuştu.
Son olarak çocuğun madde kullanıp kullanmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Sorusuna da değinen Solak; “Gözlerinde kızarıklık ve göz bebeklerinde büyüme var mı? Ani kilo kaybı var mı? Kusma veya iştahsızlık yaşıyor mu? Uyku bozuklukları yaşıyor mu? (aşırı uyuma, uyuyamama vb.) Son zamanlarda sık sık burun kanaması sorunu yaşamaya başladı mı? Epilepsiye bağlı olmayan kasılma nöbetleri geçiriyor mu? Fiziksel görünümünde bir değişiklik var mı? Kişisel bakımını ihmal ediyor mu? Hareketlerinde önemli bir koordinasyon bozukluğu dikkatinizi çekiyor mu? Vücudunun herhangi bir yerinde nasıl olduğunu hatırlayamadığı ya da size açıklayamadığı yaralanma, yanma, burkulma, incinme benzeri bir durum var mı? Alışılmadık bir ağız kokusu duyuyor musunuz? Ya da vücudunda veya elbiselerinde bu tip bir koku fark ettiniz mi? Vücudunda veya ellerinde istemsiz titreme var mı? Tutarsız veya geveleyerek mı konuşmaya başladı? Bitkinlik, dalgınlık yaşıyor mu? Hareketlerinde bozukluk veya dengesizlik seziyor musunuz? Sinirli ve saldırgan olmaya başladı mı? gibi belirtilerin yanı sıra davranışsal ve psikolojik belirtiler vardır.”dedi.
Eğitim, Uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattı olan Sağlık Bakanlığına ait “alo 191” nolu telefondan destek alınabileceğini de ifade edilmesinin ardından sona erdi.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat