Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

CEMAATLE NAMAZDA KAMET YAPILIRKEN NE ZAMAN AYAĞA KALKILIR?

Cemaatle kılınan namazda, cemaatin namaz için ayağa ne zaman kalkacağı hususu, namazın özüyle değil, âdâp ve müstehaplarıyla ilgilidir. İmam-ı A’zam’a göre cemaatle namaz kılmak üzere “Kad kâmeti’s-salât” yani “namaz başladı” denildiği anda imamın namaza başlaması, namazın âdâbındandır. İmam, bu hareketi ile müezzinin sözünü doğrulamış olur. Bu içtihada göre imamın ve cemaatin bu cümlenin söylenmesinden önce saf düzenini almaları gerekecektir. Fakat namaza kâmet bittikten sonra başlanılmasında da bir sakınca yoktur. Hatta İmam Ebû Yûsuf ve diğer pek çok müctehide göre, uygun olan budur. Hanefî mezhebindeki başka bir görüşe göre ise, müezzin “haydi kurtuluşa” anlamına gelen “hayye ale’l-felâh” cümlesini söylediğinde imam ve cemaat ayağa kalkar, imam namaza başlar, cemaat da ona uyar. Şâfiî mezhebine göre ise kâmet bittikten sonra namaz için ayağa kalkmak müstehaptır. İmam ayağa kalkmadan yahut henüz gelmeden cemaat namaz için ayağa kalkmamalıdır. Kâmet yapılırken ne zaman kalkılacağı konusu, ibadetin özüyle değil âdâbıyla ilgili olduğundan, caminin büyüklüğüne, saf düzenini almaya ve namaza imamla birlikte başlamaya göre düşünülmelidir. Normal büyüklükteki cami veya mescidlerde imamın mihraba doğru yürüdüğü görülünce kalkılması daha uygundur. Zira Resûl-i Ekrem(s.a.s.), “Namaz için kâmet getirildiğinde beni görmeden ayağa kalkmayın.” buyurmuştur. Buna göre kişi, imamdan çok geri kalmayacak ölçüde ve imam ile birlikte namaza başlayacak şekilde hazır olabileceği kadar bir süre önce yerinden kalkmalıdır.
Müezzinin kâmet yaparken yürümesinin hükmü nedir? Kâmet,
farz namazlara başlarken söylenen ve Hz. Peygamber’in(s.a.s.) uygulamasına dayanan bir sünnettir. Onun için gereken saygı ve ağırbaşlılık ihmal edilmemelidir. Bu nedenle kâmet yapan kimsenin bu esnada yürümesi, mekrûh kabul edilmiştir. Kâmetten sonra ezan duası okunabilir mi? Kâmetten sonra ezan duası okuma konusunda Hz. Peygamber’den (s.a.s.) herhangi bir bilgi ulaşmış değildir. Bu sebeple kâmetten sonra böyle bir dua ile meşgul olmak uygun görülmemiştir. Ancak kâmet sözleri de namaza başlayana kadar ezan gibi tekrar edilebilir veya kâmet esnasında imam namaza başlamadan başka dualar yapılabilir.
Cemaate yetişemeyen kimse camide tek başına namaz kılarken kâmet getirmeli midir?
Düzenli olarak cemaatle beş vakit namaz kılınan camilere o vaktin farz namazını kılmak üzere giren kimselerin, cemaatle veya yalnız başına namaz kılacak olmaları hâlinde tekrar ezan okuyup kâmet getirmelerine gerek yoktur. Düzenli olarak beş vakit namazın kılınmadığı cami ve mescitlerde ise ezan okuyarak ve kâmet getirerek namaz kılmak daha faziletli olup sadece kâmetle de yetinilebilir. Hanefîlerin bu yaklaşımına karşılık diğer birçok mezhep, her iki ihtimalde de kâmet getirmenin mendup olduğunu söylemiştir.
Ezan ve kamet cümleleri ikişer kere mi, birer kere mi okunmalıdır?
Kâmet cümlelerinin kaçar sefer okunacağı konusundaki uygulama farkları, bu konuda Hz. Peygamber’den (s.a.s.) farklı rivayetlerin gelmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Hanefî mezhebinin yanında Süfyân-ı Sevrî ve İbnü’l-Mübârek gibi diğer bazı âlimler dört sefer okunan baştaki tekbir cümleleri dışındaki ezan ve kamet cümlelerinin ikişer sefer okunacağını söylemişlerdir. Delil olarak sahâbîlerden Abdullah b. Zeyd’in ezan ve kâmete dair gördüğü ve Hz. Peygamber’in(s.a.s.) de tasdik ettiği rüya rivayetini gösterirler. Bu rüya ile ilgili rivayetlerde kâmet ve ezanın başındaki tekbir dört defa, diğer cümleler ise çift olarak zikredilmiştir. Yine şu rivayeti de delil olarak zikrederler: “Resûlullah’ın (s.a.s.) ezanında ve kâmetinde cümleler çift çift idi.” Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ezan okunurken, yukarıdaki görüşte olduğu gibi ilk tekbirler dört, diğer cümleler ikişer kere söylenir. Kâmete gelince; bu mezheplere göre baştaki tekbir ile “kad kâmeti’s-salât” cümlesi ikişer sefer, diğer cümleler birer sefer söylenir. Mâlikî mezhebine göre ise, kâmette sadece tekbirler ikişer sefer, diğer cümleler birer sefer söylenir. Bu görüşte olanlar şu rivayeti delil almışlardır: “Resûlullah (s.a.s.), Hz. Bilâl’e cümleleri ikişer kere söyleyerek ezan, birer kere söyleyerek de kâmet okumasını emretti.”
Namazdan sonraki tesbihatın müezzin eşliğinde yapılmasının hükmü nedir?
Hz. Peygamber’in(s.a.s.) döneminde müezzinlikleri ile meşhur olmuş sahabîler vardı. Bilâl-i Habeşî, Abdullah b. Ümmi Mektûm, Sa’d el-Karazî ve Ebû Mahzura (Semure b. Mi’yer) bunlardandır. Bu müezzinler namaz vaktinin girdiğini duyurmak için ezan okur, farz namazların öncesinde de kâmet getirirlerdi. Asr-ı saâdetteki uygulamada müezzinlerin namaz sonrasındaki tesbîhatı yönettiklerine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat zaman içinde ülkemiz de dâhil olmak üzere bazı bölgelerde bu uygulamanın yerleştiği görülmüştür. Bilmeyenlere rehberlik etmek veya tesbîhatın ihmal edilmemesini sağlayıp topluca Yüce Allah’ı anıp dua etmekte dinen bir sakınca bulunmadığı için günümüzdeki müezzinlik uygulamasının bid’at olduğu söylenemez.(Diyanet fetvalar kitabından alınmıştır)

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat